Stell, Amerika’nın endüstriyel üssünü yavaşlatan “seksi olmayan” iş akışlarını modernize etmek istiyor • Tmzilla
Havacılık ve savunma (A&D) imalatında hataya çok ama çok az yer vardır. Füze, roket itici ve aviyonik gibi ürünler üreten şirketler için, her bir parçanın teknik özelliklerinden kıl payı sapma olmaması gerekir.
Bununla birlikte, endüstrinin kesin taleplerine rağmen, parça siparişi genellikle taşıyıcı güvercinten yalnızca biraz daha iyi olan sistemler kullanılarak yapılır: genellikle Microsoft Excel elektronik tablolarının bir kombinasyonu, e-postaya eklenmiş uzun metin PDF’leri veya bir A&D şirketinin dahili portalı. Şirketler ve tedarikçiler arasındaki bu son derece teknik parçalarla ilgili iletişim, bir e-postada birinin kopyasını almayı unutmak gibi, benzer şekilde düşük teknolojili, insan kaynaklı hatalarla tıkanabilir.
Malory McLemore, Tmzilla ile yakın zamanda yaptığı bir röportajda, “Tüm bu metinler, tüm bu kararlar dijitalleştirilmeden hiçbir şeyin otomasyon açısından gerçekten ilerleyemeyeceğine dair çılgın bir teorim vardı,” dedi.
Bu sorunu çözmek için McLemore ve Anne Wen, parça siparişine yeni iş akışları getirmek için bir platform oluşturan bir girişim olan Stell’i kurdu. Altı aydan daha kısa olan şirket, Wischoff Ventures ve Third Prime VC liderliğindeki, ekibini genişletmeye ve ürününü oluşturmaya hazırlanırken, fazla talep gören 3,1 milyon $’lık ön tohumlama turunu tamamladı. Şirket, platformunun hatayı azaltabileceğini ve verimliliği artırabileceğini umuyor – Amerika’nın endüstriyel temelini desteklemek için anahtar olacak iki değişken.
plan oluşturma
McLemore, Harvard Business School’da MBA yapmaya başladığında, Stell hâlâ “çılgın bir teori”ydi. Uzay girişimlerini sıfırdan başlatma deneyimi olan bir mezun arkadaşı olan Anne Wen ile burada tanıştı. Fikir filizlenmeye devam etti, ancak sonunda hem McLemore hem de Wen nasıl ilerleyeceklerinden emin olamadan programı tamamladılar.
McLemore, “Bu işi nasıl yürüteceğimizi çözemeyeceğimizi hissederek okuldan ayrıldık,” diye açıkladı. “Havacılık ve savunmaya yazılım satmak zor. Büyük adamlarla rekabet eden çok fazla çözümün olmamasının bir nedeni var.”
McLemore, A&D tedarik zincirinin hem yerleşik havacılık devleri hem de yıkıcı işleme girişimleri için çalışırken nasıl yakından çalıştığını gördü. Deneyimi, anti-balistik füzeler ve uçakların inşasına yardım ettiği Airbus ve Raytheon’daki çalışmaları içerir. Son zamanlarda, işleme parçaları girişimi Hadrian’ın ilk ürün müdürüydü.
Bu deneyim ona, Raytheon’daki müşterinin ve Hadrian’daki tedarikçinin bakış açısından parça sipariş sürecini inceleme fırsatı verdi. Her iki tarafta da verimsizlikler, kaçırılan son tarihler ve anlamsız hatalarla karşı karşıya kaldı.
Andreessen Horowitz ve Lux Capital gibi şirketlerden milyonlarca fon sağlanan Hadrian gibi bir girişimde bile, parça siparişiyle ilgili aynı temel sorunlar devam etti.
“Hadrian’ın müşterileri hâlâ Hadrian’a PDF’ler ve e-postalar gönderiyordu” dedi. “Hadrian bu tamamen robotik, otonom fabrikayı inşa etse bile, sürecin tüm girdileri hala bozuk.”
“Ben de Anne’i aradım ve sanırım bunu nasıl yapabileceğimizi biliyorum.”
Görsel Kaynakları: Çelik (yeni bir pencerede açılır)
yürütmeye doğru
A&D’de parça siparişi söz konusu olduğunda, tedarikçilere iletilmesi gereken sadece teknik özellikler değildir. Çoğu zaman, parçaların belirli şekillerde incelenmesi veya test edilmesi gerekir; bu sonuçların müşteriye geri iletilmesi gerekir. McLemore, Stell’in platformunun bu önemli çıktılar için de yer kaplayacağını ve müşterilerle doğrudan yazılım içinde iletişim için alan sağlayacağını söyledi.
A&D endüstrisinin bu kadar modası geçmiş iş akışlarına sahip olması şaşırtıcı görünebilir, ancak şimdiye kadar en büyük şirketler üzerinde sistemlerini değiştirmeleri için çok az baskı vardı. McLemore, tedarikçilere göre bu çok küçük, çok güçlü asal sayılar grubunun aşırı büyük gücüne işaret etti.
Ancak manzara değişiyor: havacılık ve savunma girişimlerine daha fazla risk sermayesi akıyor ve üretimi Amerikan makine atölyelerine geri getirerek bu kritik tedarik zincirlerini güvence altına almak için artan bir baskı var. Tedarikçiler daha iyi iş akışları talep etmek için daha fazla güce sahip olabilir ve McLemore bunun hem müşterilere hem de tedarikçilere fayda sağladığını söylüyor.
Başka şeyler de değişiyor: eski primler, belirsizlik ve risk getirdiği için tarihsel olarak herhangi bir süreci değiştirmekten caydırıldı. Ancak Stell, geleneksel endüstriyel temelin dışından gelen rekabetçi baskının onları, görev güvencesinden ödün vermeden sistemlerini yeniden düşünmeye iteceğini umuyor.
Wen, şu anda Stell’in “tüm hızıyla çalıştığını” söyledi; o ve McLemore, Stell’in ilk özel yazılım mühendisini işe alma sürecindeler ve bir tasarım kiralamayı düşünüyorlar. Ayrıca, ABD savunmasıyla ilgili teknolojileri yöneten bir dizi düzenleme olan Uluslararası Silah Ticareti Düzenlemeleri (ITAR) kapsamında kayıt yaptırmayı planlıyorlar.
Şirket, Nisan ayına kadar 1-2 müşteriye bir alfa prototipi ulaştırmayı hedefliyor. Bu test dönemi yaza kadar sürecek; Sonuçlandıktan sonra, McLemore ve Wen sektöre genel olarak açılmayı planlıyor.
