Sağlık Bakanı Koca’dan tuz ve şeker açıklaması

Sıhhat Bakanlığı, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu ve Bütün Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu arasında “Aşırı Tuz ve Şeker Kullanımını Azaltan Lokantacılar ve Pastacılar Protokolü” imzalandı. Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, “Protokol ile her sene besinlerdeki tuz tüketimi yüzde 4, şeker tüketimi yüzde 5 azaltılacak” dedi.
Bakanlık olarak, yerel stratejik planları tarafında 2010 senesinden itibaren “Türkiye Sıhhatlı Beslenme ve Hareketli Yaşam Programı”nın uygulanmaya başlandığını hatırlatan Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, imza töreninde yaptığı konuşmada, en mühim önceliklerden birinin de okullardaki beslenme sağlığına dair olduğunu belirtti.
Kantinlerde beslenmeye katkısı şüpheli besinlerin satışının engellendiğini belirten Koca, “Yine besin sektörü ile geçtiğimiz ay imzaladığımız protokolle okullarda satılması ideal olan besinlere logo programı başlattık. Bu ismimlarla, sıhhatli beslenme alışkanlıklarının genç yaşta kazanılmasını hedefliyoruz” diyerek sözlerine şeyle devam etti:
“Sıhhatlı beslenme deyince ilk akla gelen, besinnın sağlığa yararlı olup olmadığıdır. Fakat biz yalnızca bunu kastetmiyoruz. Kalori oranı ile muhtevasındaki maddelerle, bu maddelerin oranı ile bedene zarar vermemesi de bizim asli amacımız. Türk halkı olarak genellikle büyük porsiyonları, evdeki yemekten bir tabak daha yemeyi çok seviyoruz. Sıhhatlı beslenmenin ilk aşaması bedenimizin günlük ihtiyacını karşılayacak kadar yeme-içme olmalıdır. Porsiyonlarımızı sınırlamalı, sindirmek amacıyla bedenimizin yorulacağı oranlarda yemekten kaçınmalıyız. Aldığımız besinlerde ilgi etmemiz gereken başka husus, porsiyon ufak de olsa besinnın amacıyladeki aşırı oranda tuz, şeker ve yağ oranıdır. Birey başı günlük tuz tüketimimiz 2008 senesinde 18 gramdı. Yürüttüğümüz çalışmalarla bunu 9,9 grama kadar düşürdük. Fakat gene de bu oran Dünya Sıhhat Örgütü’nün önerdiği oranın 2 katı. Tavsiye edilen günlük maksimum tuz oranı 5 gram. Bu da takriben 1 çay kaşığı tuza denk gelmektedir.”
“TÜRKİYE AŞIRI TUZ TÜKETİMİNİN AZALTILMASI EYLEM PLANI”
Fazla tuz tüketiminın başta hipertansiyonun tetikleyicisi olduğunu kaydeden Koca, ilaveten mide kanseri, osteoporoz, böbrek hastalıkları, inme, kalp krizi ile de yakından temasının bulunduğunu vurguladı.
Türkiye’de “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı” oluşturulduğunu hatırlatan Koca, “Bu plan kapsamında çalışmalarımıza da başladık. Bu süreçte ekmekteki tuz oranını yüzde 25, pul biberde yüzde 22, salçada yüzde 64, zeytinde yüzde 50 azaltmayı başardık. Pastırma, peynir ve başka ürünlerde de türlerine göre mühim ölçüde düşüşler sağladık” verisini paylaştı.
“DEĞERLİ İŞLETME SAHİPLERİ, SİZ DE MASALARDAN TUZLUKLARI KALDIRIN”
Koca, 2014’te yayımlanan genelge ile kamu kurumlarının kafeteryalarında ve yemekhanelerinde tuzlukların kaldırıldığını söyleyerek, “Ben de sizden bugün, burada hassaten rica ediyorum. Değerli işletme sahipleri, siz de bundan sonra masalardan tuzlukları kaldırın. Biliyorsunuz en son Ekim ayında Türkiye Besin ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonuyla, ambalajlı besinlerde tuz azaltımı amacıyla protokolümüzü imzalamıştık. Onlar da ürünlerinde 19 kategoride tuz azaltacaklarının sözünü verdiler” dedi.
“DESTEK VEREN İŞLETMELERİMİZE SERTİFİKA VERİLECEK”
Bakan Koca, Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu, Bütün Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu ile imzalanan protokol ile her sene besinlerdeki tuz tüketiminın yüzde 4, şeker tüketiminın ise yüzde 5 azaltılacağını söyleyerek “Federasyon temsilcilerimiz bu imzayla bize bu sürecin takipçisi olacaklarının sözünü vermiş olacaklar. İnsanımızın, istikbal nesillerimizin sıhhatli yaşaması amacıyla çok mühim bir ismim atıyoruz. Bizleri, gençlerimizi, çocuklarımızı yavaş yavaş zehirleyen tuz ve şekere karşı hep birlikte mücadeleye başlıyoruz. Sektör temsilcilerimiz de bu mücadelede elini taşın altına koyuyor. Federasyonun ve Konfederasyonun üyeleri tamamıyla gönüllülük esasına dayalı işbirliği yaparak, ürettikleri besinlerde her sene tuz ve şeker sayısını daha da azaltacaklar. Sıhhatlı beslenme konusu ile ilgili bu çabaya destek veren işletmelerimize sertifika verilecektir. Genellikle şehirlerimizdeki süratli yaşam temposu amacıylade, yemeklerin daha çok dışarılarda, AVM’lerde yenildiğini gözlüyoruz. Buralarda zincir restoranlarımız mühim yer tutuyor. Genellikle bu zincir restoranlardan gönüllü olarak bu çabaya katkılarını bekliyoruz. Oda başkanlarımızdan da kendi illerinde bu konunun takipçisi olmalarını rica ediyorum. İllerindeki üyelerine konuyu anlatıp, katılımın artırılması konusu ile ilgili elçimiz olmalarını bilhassa istiyorum. Bu hususta İl Sıhhat Müdürlüklerimiz size eğitim ve tanıtımlarınız konusu ile ilgili her türlü desteği vereceklerdir” dedi.