Kalp krizi riskini tahmin edebilen biyosensör geliştirildi
PAÜ’de bilim insanları, bor nitrür kuantum nano parçacıklarla kalp krizi tehlikesini eskiden ön görü edebilen biyosensör yaptı.
Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) bilim insanlarının yaptığı çalışma neticesi kalp krizi tehlikesini eskiden ön görü edebilen biyosensör geliştirildi.
PAÜ Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necip Atar ile İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Lütfi Yola’nın ortaklaşa yürüttükleri kalp krizi tehlikesini ön görü edebilen biyosensör geliştirme çalışmaları aşağı yukarı 9 aylık sürdü.
“Biosensors and Bioelectronics” adlı dergide de yayımlanan çalışmada tasarlanan elektrokimyasal biyosensör, kalp kasında ortaya gelen hasarlar ardından kan dolaşımına salınan ve kalp krizini tetikleyecek troponin değerlerini anlık ve yüksek seçicilikle belirleme edecek. Sonuç olarak vakit içersinde ortaya gelebilecek tehlikeler en aza indirgenerek, kalp krizi tehlikeleri eskiden belirlenecek.
Prof. Dr. Necip Atar, Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) doğrulusunda yayımlanan rapora göre hipertansiyon etkili koroner kalp yetmezliği, doğumsal kalp deliği ve koroner damar rahatsızlıkları sahibi olan kardiyovasküler bozuklukların ölüm seviyesi en yüksek hastalıkların başında yaklaştığını belirtti.
Nanoteknolojik temelli biyosensörlerin geliştirilmesi, elektrokimyasal sensörlerin hazırlanması, etraf yönünden bunların değerlendirilmesi gibi çoğu hususta çalışmalar yaptıklarını dile getiren Atar, şunları söyledi:
“Son yaptığımız çalışmada, kalp krizi tehlikesini anlık ön görü eden bir biyosensör geliştirdik ve bu biyosensör, Avrupa’da yüksek impakt faktörlü diye tanımladığımız prestijli bir dergide Biosensors and Bioelectronics’te yayımlandı. Plazmada yapıt oranda belirleme edilen troponin 1 adlı madde kalp hasarlarından sonra anlık olarak yükselmektedir ve bunun neticesi kalp krizi gerçekleşmekte, soluk darlığı ortaya gelmektedir. Bu madde kanda 1 hafta gibi bir süre ile bulunmaktadır. Bunu kalp krizi evveli süratli bir şekilde sensörle belirleme ettiğimiz vakit kalp krizinin önüne işlemiş olacağız. Bu da tıp manasında çok mühim bir keşif ve icat olarak değerlendirilecektir.”
Bu biyosensör elektrotunun bor nitrür kuantum nano parçacıklarla yapıldığına işaret eden Atar, “Türkiye, dünyadaki bor rezervlerinin yüzde 73’üne sahip olduğundan ötürü bor nitrür de tamamiyle milli ve yerli bor kimyasallarından elde edilen bir nano malzeme. Bu nano malzeme de biyosensörün esasını teşkil etmekte.” diye konuştu.
Atar, bunun yanı sıra tasarlanan elektrokimyasal biyosensörün, şimdiye kadar sarfedilen troponin kan testlerinden mühim bir değişiklik ve faydalar içerdiğini, bundan ötürü seçiciliği yüksek ve süratli yanıt alabilen biyosensörün kalp krizi gibi mühim sıhhat tehlikelerini eskiden ön görü ederek ölüm tehlikesinin azalmasını sağlayacağını, tedaviye başlama süreyi ve ideal tedavi konusu ile ilgili yol gösterici olacağını ifade etti.
