“Yağ enjeksiyonu ile yılların izini silmek mümkün”

Yaşlanma etkisini azaltmak ve cilde canlılık sağlamak suretiyle, yüz bölgesinde meydana gelen çökme ve hacim kayıbı amacıyla minör cerrahi uygulamalardan biri olan yağ enjeksiyonu, senesinin izini silmek isteyenlerin seçimleri arasında.

Yaşlanma, kilo alıp verme süreçleri, doku kayıbı ile giden birtakım hastalıklar, gerilimli hayat koşulları, beslenme bozuklukları ve bölgesel faktörler şahıslar üstünde yüz ve beden bölgesinde, ciltte sarkıklıklara, kırışıklıklara ve dokularda hacim kayıbına yol açabiliyor.
Sağlıklı beslenme, derli toplu spor ve şahsi bakıma ehemmiyet verme ile bu süreçler bireylerin kalıtsal özelliklerine bağlı olarak yavaşlatılabiliyor. Fakat her bireyde bu olası olmayabiliyor.

Yaşlanmayı geciktirmek, daha genç, sıhhatli ve güzel görünmek isteyen şahıslar, çoğu estetik tekniği deniyor. Fakat her tekniğin, her yaşa ve her hale makul olmadığı, makul prosedür ya da estetik girişimlerin; bireylerin sahip olunan sıhhat halleri gözetilerek, gereksinimleri tarafında profesyonelce seçilmesi gerektiği unutulmamalı.

Otolog yağ greftinin (yağ enjeksiyonu), plastik cerrahinin hem estetik alanda gençlik ve güzelliği güvenliğini sağlamak amacıyla; hem de doku kayıpları hallerinde rekonstrüktif (yeniden onarım) suretiyle sıkça kullandığı minör cerrahi uygulamalardan bir tanesi olduğunu bildiren Çevre Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Op. Dr. Derya Bingöl, hacim kazandırmak suretiyle yapılan yağ enjeksiyonu prosedürinin aynı vakitte cildi gençleştiren ve cilde canlılık kazandıran bir tür kök hücre gibi davrandığına ilgi çekti.

“YAĞ GREFTİ UYGULAMALARI YÜZ BÖLGESİYLE SINIRLI DEĞİL”

Yağ hücresi kaynaklı kök hücrelerin bilimsel kaynaklara girmesiyle eş güdümlü bireylerin kendi bedenlarından alınarak aktarım edilen yağ dokusunun bundan sonra dermal dolgu şeklinde cilt gençleştirmede yer aldığına ve estetik cerrahide sıkça kullanıldığına değinen ve yağ enjeksiyonuyla senesinin izini silmenin olası olduğunu açıklayan Dr. Bingöl, şunları söyledi:

“Yağ enjeksiyonu; yüz bölgesinde oluşmuş olan çökme ve hacim kayıbı halleri amacıyla en makul minör cerrahi uygulamalardan biridir. Çünkü yağ hücresi bir tür kök hücre gibi davranır ve cildi yenileyici ve gençleştirici bileşenler içerir. Göbek, kalça ya da bacaklardan alınan yağ dokusu hazırlanarak gereksinime göre; yüze enjekte edilebilir ve böylelikle yüz gençleştirmede kullanılabilir. Kişinin kendi vücudundan alınıyor olması, geneleyen uygulamalar ile prosedürin kalıcı olması tekniğin en mühim avantajlarıdır. Hem de yüzde aniden çok bölgeye dolgu gereksinimi olan hallerde gene tercih edilebilir. Bu prosedür tercihen ameliyathane şartlarında uygulanır. Genellikle lokal anestezi ve sedasyon altında; göbek, bacak içi, kalça gibi bölgelerde çok olan ve çıkıntıya namacıyla olan yağ liposuction tekniği ile alınmaktadır. Hem de yüz germe ve göz kapak ameliyatı gibi başka ameliyatlarla da toplu olarak uygulandığında estetik neticesi güzelleştirmektedir. Yağ grefti uygulamaları, yalnızca yüz bölgesinde değil, hacim sağlamak suretiyle, gereksinime göre; meme büyütmede ve kalça dikleştirmede de kullanılmaktadır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.