Soğuk havada sıcak basıyorsa dikkat! (Her ateş soğuk algınlığı belirtisi değil!)

Sıcaklık değerlerindeki değişkenlik tiroit bezlerini de tesirliyor. Esasında ‘havadandır’ diye geçiştirilen sıcak basması, üşüme, kas ağrısı ya da depresyon bulguları tiroit hastalıklarının işareti olabiliyor.

Ülkemizde insanların sıhhat konusu ile ilgili yaptığı en büyük hata, kendi kendisine tespit koymak ve başkalarının tavsiyeleriyle ilaç kullanmak! Yani sıcak basıyorsa, kaslarınız ağrıyorsa ve halsizseniz soğuk algınlığı ilacı almadan evvelce bir doktora başvurun. Aynı şekilde sinirli, isteksiz, tahammülsüz ve iştahsız hissediyorsanız, belki de ruhsal bir hastalık yerine tiroit bezi rahatsızlığınız olabilir. Tiroidin çok ya da az çalışması bu örnekleri çoğaltabilir. Medical Park Ankara Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Eksperi Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, tiroit hastalıkları ile ilgili bilgi sunarak şu uyarılarda bulundu:

METABOLİZMAMIZI O YÖNETİYOR

“Tiroit, bir hastalık ismi değildir. Tiroit bezi; herkeste bulunan, boynun ön alanında ‘adem elması’ denen çıkıntının anında altında yer alan ve aşağı yukarı 15-20 gram ağırlığında kelebek şeklinde bir organdır. En mühim vazifiyeti tiroit hormonu üretimidir ve bu da bedende fazlası metabolik aktivitenin düzgün uygulanabilmesi amacıyla gereklidir. Tiroit hormonlarının dengesiz üretimini başka organ ve sistemlerin çalışmasını olumsuz tesirleyebilir. Tiroit bezinin ne sebeple olursa olsun her türlü büyümesine ‘guatr’ denir. Tiroit bezi fonksiyon bozukluğuna yol açan hastalıklar ikiye ayrılır:

Tiroit bezinin az çalışması (hipotiroidi): En sık gerekçesi iyot eksikliği ve süreğen otoimmün tiroidit olan Hashimoto hastalığı.

Belirtileri: Halsizlik, yorgunluk, cilt kuruluğu, kilo alma, soğuğa tahammülsüzlük, hafıza problemleri, adet düzensizliği, depresyon bulguları (isteksizlik, mutsuzluk), kas ve kemiklerde ağrı, saçlarda kuruma ve dökülme, kısırlık…

Tiroit bezinin çok çalışması (hipertiroidi): En sık iki gerekçesinden biri toksik nodüler guatr, öteki ise toksik diffüz guatr diye tanımladığımız süreğen otoimmün bir tiroit hastalığı olan Graves hastalığıdır.

Belirtileri: Çarpıntı, terleme, adet düzensizliği, sinirlilik-saldırganlık, huzursuzluk, sıcağa tahammülsüzlük kilo kayıbı (iştahın iyi olmasına karşın zayıflama), kısırlık, saçlarda incelme, kırılma ve dökülme, ishal.

HANGİ DURUMDA AMELİYAT GEREKİR?

Tanıda eksper doktor doğrultusunda oluşturulan fizik muayene, tiroit bezinin ultrasonografik değerlendirilmesi ve kanda tiroit hormonu ve tiroit otoantikorları seviyelerine bakılması ve gereken hallerde tiroit sintigrafisi ve tiroit nodüllerine yönelik ince iğne aspirasyon biyopsisi işlemlerinden yararlanılır.

‘Biyopsi neticesi iyi huylu çıkan bir nodülün ne sık sık takip edilmesi gerektiği’ de mühim bir konudur. Genel olarak 6 ay Aralıklarla fizik muayene kan testleri ve tiroit ultrasonografi takibi yeterlidir. Aşağıdaki hallerde ise ameliyat ile nodülün alınması alternatifi düşünülmelidir:

Tiroit bezindeki nodüllere oluşturulan biyopsi neticesi kanser şüphesi varsa,
Tiroit bezinin kendisi ya da tiroit bezindeki nodül iyi huylu da olsa, çok büyük olup hastada bası bulgusu yaratıyorsa,
Tiroit bezinde aşırı hormon üretimi ilaçlarla denetim altına alınamıyor ya da hastada ilaçlara karşı yan tesir nedeniyle ilaç tüketimi sakıncalıysa.

SOFRANIZDA YUMURTA VE SÜT OLSUN, EKMEĞİ AZALTIN!

Tiroit hastalarının kesinlikle yeterli civarda iyot tüketmeleri gerekir. Yumurta, süt, yeşil yapraklı sebzeler, deniz ürünleri, meyvelerden de kızılcık; C vitamini, K vitamini ve lif içeriği ile sağlığınıza yarar sağlarken iyot içeriği zengindir. Hipotiroidi ile eş güdümlü fazlası vakit kanda insülin hormonu da yüksek olabilir. Bu halde beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, tatlı gibi besinlerden uzak durmak gerekir. Hem de guatr hastalığına sebep bulunduğu fikir edinilen karalahana, şalgam suyu ve soya fasulyesi gibi yiyecekler de tavsiye edilmez.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.