Mizah Anlayışımızı Nasıl Geliştirebiliriz

Mizah anlayışı geliştirme

Tatlı dilin yılanı deliğinden çıkardığını bilmeyen yoktur; hele bir de bu tatlı dil, içinde mizah da barındırıyorsa… Mizah yapanın her zaman bir ayrıcalığı, gülmenin ise her daim bir birleştirici özelliği vardır. Freud, “Yaptığımız espriler sayesinde son derece önemli mesajlar kabul görür, ciddi bir ifadeyle söylenen sözler kabul edilmez” diye boşa söylemiş olamaz herhalde? Sivri dahi olsa mizah, kin ve düşmanlık barındırmaz.

Öğrenmeyi de kolaylaştıran bir yöntem olan mizah, iletişimin de temelinde yer alır. Esprili reklamlar daha çok akılda kalır, mizah evrensel ve ortak bir payda yaratır. İnsan gülmeye başladığında, etrafındaki duvar yıkılır; karşısındakiyle iletişimden öte bağ kurmaya hazır hale gelir.

Espri, planlanarak yapılan bir şey değildir; spontane gelişir. Bu yönünü geliştirmek isteyen, öncelikle kendine biraz zaman tanımalı, vücut dilini iyi kullanmayı başarmalıdır. Ayna karşısında çalışmak, bu tutumu geliştirmek adına önemlidir. Espri yaparken karşımızdaki insanı etkilediğimiz kısım son kelime ya da son cümledir; buna da dikkat edilmesi gerekir. Kişilerin başlarına gelen komik olayları kendisiyle dalga geçerek anlatması da samimiyeti ortaya koyar. Esprinin temelinde doğallık ve samimiyet vardır. Kimi insanlar bel altı esprilerden hoşlanmayabilir, zorlamayla yapılan soğuk espriler insanları uzaklaştırabilir. Her şakayı herkes kaldıramayabilir; dikkat etmekte fayda var. Öte yandan iyi bir genel kültür bilgisine sahip olmak da mizah yeteneği için büyük avantaj. Entelektüel birikim, kişiyi her daim bir adım öne çıkarır; ukalalığa varmadığı sürece.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.